İsim Değiştirme Davası

İsim Değiştirme Davası

Türk Medeni Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca haklı sebebi bulunan herkes isim değiştirme davasını ikame etme hakkında sahiptir. Bu husus kanunda “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.” ifadesi ile yer almaktadır.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirme talebinde bulunabileceğini, bunun kişinin en doğal hak olduğunu belirtmektedir. Bu sebeple açılacak isim değiştirme davasında, davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekecektir.

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA İSPAT

İsim değiştirme davasında ispat, her türlü delille mümkündür. Başka bir ifade ile telefon yazışmaları, video, görüntü ve sair deliller sunulması mümkündür. Bunun yanında uygulamada tanık delilinden yararlanılmasının davadaki haklılığın ispatında etkili olduğu bilinmektedir.

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

İsim tashihi olarak da adlandırılan bu davalarda görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkemesi ise kişinin yerleşim yeri olacaktır.

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI KİME KARŞI AÇILIR?

İsim değiştirme davasında davacı taraf, isim değişikliği yapmak isteyen kişidir. Davalı taraf ise Nüfus Müdürlüğü olacak şekilde dava ikame edilmelidir. Dava dilekçesinde hangi Nüfus Müdürlüğü’nün belirtilmesine gerek olmaksızın, yalnızca “Nüfus Müdürlüğü” ibaresi yeterli olacaktır.

İSİM DEĞİŞTİRME KARARININ KALDIRILMASI

Türk Medeni Kanunu’nun 27.maddesinin 4. Fıkrasında “Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.” belirtilmiştir.

Bunun için öncelikle adın değiştirilmesinden doğan bir zarar gerekmektedir. Bu zararın niteliği mahkeme takdiriyle yorumlanacak olup, her olaya göre ayrı bir değerlendirme yapılacaktır.