Ceza Hukukunda Uzlaştırma/Uzlaştırmacı

Ceza Hukukunda Uzlaştırma/Uzlaştırmacı

Uzlaştırma, suçun mağdur ve failinin, tarafsız bir kişi olan uzlaştırmacı ile bir araya gelerek uzlaştırılması amacını taşıyan bir çözüm yöntemidir. Uzlaştırma yöntemi ile taraflar kendilerini ifade eder ve tamamen kendi rızaları ile uzlaşmayı kabul edebilir veya reddedebilirler. Uzlaştırmacı, uzlaştırma sürecinde herhangi bir karar mercii değildir ve tarafsız davranmak zorundadır. Aynı zamanda uzlaştırma görüşmeleri gizlilik esasına tabi olup görüşmeye dair bilgiler daha sonra delil olarak kullanılamaz.

HANGİ DURUMLARDA UZLAŞTIRMAYA BAŞVURULABİLİR?

Bir suçun uzlaştırma kapsamında olması için öncelikle şikâyete tabi bir suç olması gerekmektedir. Bununla birlikte Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda düzenlenen suçlara ilişkin uzlaştırma yöntemine gidilmesi uzlaştırmaya ilişkin özel hükmün varlığı halinde mümkün olabilmektedir. Ancak cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilmesi mümkün değildir. Bir diğer koşul ise uzlaştırma kapsamındaki suçun gerçek veya özel hukuk tüzel kişisine karşı işlenmiş olması gerekmektedir. Yani kamu tüzel kişiliğine karşı işlenen suçlarda uzlaştırma yöntemine başvurulması mümkün değildir. Yine, uzlaştırma kapsamına giren bir suç ile bu kapsama girmeyen suçun birlikte işlenmiş olması durumunda uzlaştırma yöntemine başvurulamayacaktır.

TCK 253. Maddesinde uzlaştırma kapsamındaki suçlar belirtilmiştir. Bunlar:

– Basit kasten yaralama (md. 86/1-2).

– Kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (md. 88).

– Taksirle adam yaralama suçu (md. 89).

– Tehdit suçu (md.106/1).

– Konut dokunulmazlığını ihlal suçu (md. 116).

– İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu (md. 117-119)

– Basit hırsızlık Suçu (md. 141).

– Dolandırıcılık suçu (md.157).

– Güveni kötüye kullanma suçu (md.155).

– Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (md. 165).

– Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234).

-Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)

– İcra – iflas suçları,

– Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (md.123/1).

– Hakaret Suçu (md. 125/1-2-3).

– Kişinin hatırasına hakaret suçu (md. 130/1, 2)

– Haberleşmenin gizliliğini ihlal Suçu (md. 132/1, 2, 3).

– Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (md.133/1, 2, 3).

– Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (md.134/1, 2).

– Kullanma hırsızlığı suçu (md.146/1).

– Mala zarar verme suçu (md.151/1, 2).

– İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu (md. 153/1).

– Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (md.154/1, 2, 3).

– Bedelsiz senedi kullanma suçu (md.156/1).

– Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (md.160/1).

– Hileli iflas suçu (md. 161/1)

– Taksirli iflas suçu (m.d 162/1)

– Karşılıksız yararlanma suçu (md. 163/1,2)

– Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (md. 164/1)

– Bilgi vermeme suçu (m.d 166/1)

– Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (md. 209/1).

– Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (md. 233/1).

UZLAŞTIRMA SÜRECİ NASIL İŞLER?

Uzlaştırma, soruşturma ve kovuşturma evresinde yapılabileceği gibi koşulların karşılandığı taktirde hükümlülerin de uzlaştırmadan faydalanması mümkündür. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise hâkim kendiliğinden uzlaştırma sürecini başlatabilecektir. Uzlaştırma süreci neticesinde taraflar serbest iradeleriyle uzlaşmaya varabilir veya uzlaşmayı reddedebilirler. Süreç sonunda uzlaşmaya varılırsa fail hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilecek ve kamu davası açılamayacaktır. Uzlaşmaya varılamaması durumunda ise uzlaştırma bürosu savcılığı iddianame düzenleyerek kamu davası açılacaktır. Uzlaştırmanın kovuşturma aşamasında uygulanması durumunda ise hâkim ceza yargılamasına kaldığı yerden devam edecektir.

SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLARDA UZLAŞTIRMA/UZLAŞMA SÜRECİ

Öncelikle suça sürüklenen çocuklara özel uzlaştırmanın uygulanması için çocuğun (18 yaşını doldurmamış kişinin) mağdur, suçtan zarar gören veya fail olması fark etmeksizin uzlaşma teklifi çocuğun yasal temsilcisine yapılacaktır.

Türk Ceza Kanunun 253. Maddesinde suça sürüklenen çocuklarda uzlaştırma “Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar” şeklinde belirtilmiştir.

Kanunda belirtildiği üzere suça sürüklenen çocuklar için uzlaştırma sürecinde mağdurun veya suçtan zarar görenin yine kamu tüzel kişi olmaması koşulu mevcuttur. Bunun yanında suça sürüklenen çocuk açısından bir avantaj olarak, üst sırını 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar bakımından uzlaştırma kurumundan faydalanılabileceği düzenlenmiştir.