Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde İmal Ve Ticareti

Dünya Sağlık Teşkilatı uyuşturucu maddeyi şu şekilde tanımlamıştır: “Bitkisel veya sentetik menşeili olup, merkezi sinir sistemini etkileyerek fizik ve/veya psişik bağımlılık hallerine yol açan ve bazı hallerde tek konulu (kullanmanın devamı üzerine dozajı artırmak ihtiyacının duyulması) ve diğer bazı hallerde ise aynı kişinin değişik uyuşturucu kullanması gibi çift konulu tutku yaratan bütün maddeler uyuşturucu madde sayılırlar”

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde ise bu suç ve hangi hareketlerle işleneceği düzenlenmiştir. Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçunun hareket unsurunu ikiye ayırarak incelemek gerekir. TCK’nın 188. maddesinin 1. fıkrasında belirlenen suçun hareket unsurunu, ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak uyuşturucu ve uyarıcı madde imal etmek, ithal etmek ve ihraç etmek oluştururken; aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsurunu ise, uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak satmak, satışa arzetmek, başkalarına vermek, sevketmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek ve bulundurmak oluşturmaktadır.

Bu madde fıkralarını tüm seçimlik hareketleri de açıklayarak ayrıntılı olarak inceleyecek olursak;

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi “yirmi yıldan otuz yıla kadar” hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

İmal Etme

Bir maddenin veya bir uyuşturucu maddenin işlemden geçirilerek başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesini ifade eder. İmalatın, işlemden geçirilen maddenin niteliğini değiştirmesi gerekir. Uygulanan işlem maddenin niteliğini değiştirmez veya mevcut niteliğinin uzun süre korunmasına dönük ise bu durumda uyuşturucu madde imalinden bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca, uyuşturucu imalatı için kullanılan aletlerin ve yerin, uyuşturucu imaline elverişli olması gerekir. Özellikle olay mahallinde ele geçirilen aletlerin imalata elverişli olup olmadığı Adli Tıp Kurumundan sorulmalıdır. Örneğin; Kenevir bitkisinin sapçık ve yapraklarının kurutulup ufalanarak toz esrar haline getirilmesi teknik yöntemi gerektirmeyen basit bir işlem olduğu gibi maddenin kimyasal yapısında değişiklik de sağlamadığından esrar imal etme sayılamaz.

İthal Etme

Uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yurt dışından ülke içine sokulması durumunda 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin ithali suçu oluşacaktır. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin, gümrük kapısından ya da gümrük kapısı dışındaki kara, deniz ve hava sınırlarının herhangi bir yerinden ülkeye geçirilmesinin bir önemi olmayıp, yurt dışından Türkiye siyasi sınırları içerisine sokulmuş olması suçun oluşması için yeterlidir. Fail uyuşturucu maddeyi bir ülkeden başka bir ülkeye ihraç etmek üzere Türkiye’yi transit geçiş için kullanıyorsa, transit geçiş niteliğindeki eylemi ithal veya ihraç değil, uyuşturucu madde nakletme suçuna vücut verir. Yerleşmiş yargısal kararlara göre, uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin yurt dışından Türkiye’ye sokulmasından sonra ülke içinde de 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen seçimlik hareketlerin belirlenebildiği olaylarda, maddeyi yurt dışından getiren ya da getirilmesinde rol oynayan sanıkların uyuşturucu ya da uyarıcı madde ithali suçundan, doğrudan ya da dolaylı olarak ithal eylemiyle ilgileri ve ithal suçuna iştirak ettikleri tespit edilemeyen sanıkların ise maddenin ülkeye getirilmesinden sonra ortaya çıkan eylemleri sebebiyle 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti suçundan sorumluluklarının bulunduğu kabul edilecek, olaysal olarak yapılan değerlendirme sonucunda sanıkların hukuki durumu belirlenecektir.

İhraç Etme

Uyuşturucu ihraç etme, yurt içinde bulunan uyuşturucunun yurt dışına çıkarılmasıdır. Uyuşturucu madde ihraç etme, ancak uyuşturucu maddenin gümrük kapısından geçmesiyle meydana gelen bir fiildir. Uyuşturucu madde gümrük kapısından geçmeden, yapılan kontroller neticesinde gümrük alanı içerisinde yakalanırsa “uyuşturucu madde ihraç etme suçuna teşebbüs” söz konusu olur. İhraç edilmek istenen uyuşturucu maddenin sınıra doğru taşırken henüz “gümrük alanına” ulaşmadan önce yakalanması halinde, uyuşturucu madde ihraç etme suçu değil, uyuşturucu madde nakletme veya bulundurma suçu (TCK md.188/3) işlenmiş olur. Çünkü fail gümrük alanına girmeden önceki her aşamada uyuşturucu maddeyi ihraç etmekten özgür iradesiyle her zaman vazgeçebilir. Bu durumda, fail hakkında uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçu nedeniyle TCK md. 192’de düzenlenen etkin pişmanlık gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir. Ancak, ihraç fiili ile ilgili hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilen fail, uyuşturucu madde bulundurma veya nakletme suçundan cezalandırılır.

  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, “sevk eden,” nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, “on yıldan az olmamak üzere” hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.”

Satma

Bu fiil uyuşturucu maddenin dolaşımı ile ilgilidir ve uyuşturucu ve uyarıcı maddenin mülkiyetinin belli bir bedel veya ivaz karşılığı başkasına devri anlamına gelir. Satmanın belli bir karşılığının olması gerekir, karşılıksız olarak başkalarına verme durumunda TCK’nın 188/3. maddesindeki “başkalarına verme” alternatif unsuru oluşur. Satma fiilinin tamamlanması için, tarafların satım ve bedel konusunda anlaşması yeterli değildir, aynı zamanda uyuşturucu ve uyarıcı maddenin zilyetliğinin yani fiili hâkimiyetin alıcıya geçmesi gerekir.

Bazen satılan uyuşturucunun miktarı çok az olabilir, bu şekilde satılan uyuşturucunun azlığı nedeniyle bu malın niteliği ve uyuşturucu ve uyarıcı madde olup olmadığı tespit edilemiyorsa eylem suç oluşturmaz. Suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin kullanmaya ve buna bağlı olarak uyuşturucu madde temin etme suçuna elverişli olması da gerekir. Ele geçen suç konusu maddelerin niteliği ile uyuşturucu madde içerip içermediği, içeriyorsa net uyuşturucu miktarı konusunda Kriminal Polis – Jandarma Laboratuarı veya Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, uyuşturucunun eser miktarda olduğunun belirtilmesi halinde; suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin kullanmaya ve buna bağlı olarak uyuşturucu madde temin etme suçuna elverişli olmadığından olayda işlenemez suçun söz konusu olduğu, suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmektedir.

Ayrıca, satılan mal ele geçirilememiş ise yine faile ceza verilemez. Uyuşturucu maddeyi alan kimsenin hangi amaçla aldığı da satanın eyleminin niteliğini değiştirmez. Uyuşturucuyu alan kimsenin başkasına bu maddeyi satmak, devretmek, başkasına kullandırmak için alması ile kendi kişisel kullanımı için alması arasında fark yoktur. Her halde uyuşturucu maddeyi satan kimsenin eylemi TCK’nın 188/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturur.

Satışa Arz Etmek

Bir kimsenin maliki ya da zilyedi olduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak satmak için, satma iradesini açığa vuran her hangi bir davranışta bulunmasıdır. Satışa arzetmek, elinde uyuşturucu madde bulunan veya uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi tedarik edebilecek kimsenin bu maddeyi satmaya yönelik tüm hareketleri içine alır. Failin, uyuşturucu maddeyi satmak için pazarlık etmek, müşteri aramak, anlaşmaya çalışmak, kaparo almak gibi hareketleri satışa arzetmeye yönelik hareketler olarak nitelendirilebilir.

Başkalarına Vermek

Bir kimsenin mülkiyetinde veya zilyetliğinde bulunan uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi satış sayılmayacak şekilde ve bedel almadan başkasına devretmesidir. Burada hareket, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin fail tarafından satım, satışa arzetme dışında kalan bir şekilde başka birine aktarmaktır. Fail, uyuşturucu maddeyi cinsel ilişkide bulunma karşılığı vermiş olsa bile, maddi bir karşılık elde etmediğinden, bu eylem başkalarına verme biçiminde nitelendirilebilir. Verme hususunun tanımı gereği madde karşılığında bir şey almadan verilmektedir. O halde vermenin kazanç elde etmek amacıyla yapılması gerekli ve zorunlu değildir. Burada önemli olan uyuşturucu ve uyarıcı maddenin başkasına verilmesidir. Bu kimsenin bu maddeyi hangi amaçla aldığının bir önemi yoktur. Bu suçun tamamlanması için uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi verecek kimse ile alacak kimsenin anlaşması, iradelerinin uyuşması yeterli değildir. Aynı zamanda uyuşturucu ve uyarıcı maddenin zilyetliğinin de alacak kimseye devredilmesi gerekir. Devretmeye engel olunur ise, bulundurmak veya nakletmek eylemleri oluşur ise de, başkasına vermek eylemi tamamlanmış olmaz. Fail, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin devri konusunda birisi ile anlaşmış ancak verme gerçekleşmeden yakalanmış ise, bu durumda üzerinde bu madde elde edilmiş olup olmamasına göre eylem değişir. Başkasına verecek kimsede uyuşturucu madde yakalanmamış ise, bu durumda anlaşma hazırlık hareketi niteliğinde sayılacak ve eylem suç oluşturmayacaktır, ancak bu kimse üzerinde uyuşturucu ve uyarıcı madde yakalanmış ise, başkasına verme suçu teşebbüs aşamasında kalmış olmakla birlikte, aynı zamanda bulundurma ve nakil suçu tamamlanmış olacağından sanık tamamlanmış suçtan sorumlu olacaktır.

Sevk Etme

Bir kimsenin, maliki veya zilyedi bulunduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bir başkası aracılığıyla göndermesidir. Posta veya koli taşıyan vasıtalarla uyuşturucu maddenin bir yere gönderilmesi halinde de sevk eylemi gerçekleşmiş olur. Sevk nakilden farklı olarak, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin fail veya ona bağlı kişiler tarafından bizzat götürülmesi değil; gönderilmesi, yollanmasıdır. Burada sevk mesafesinin uzaklık ve yakınlık derecesinin bir önemi bulunmamaktadır. Sevkeden kimsenin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi son kullanıcıya göndermesi ile aracıya göndermesi arasında da fark yoktur. Sevk eylemi uyuşturucu ve uyarıcı maddenin gönderildiği yere ulaşması ile değil, sevk eyleminin bitmesi ile tamamlanır. Bu nedenle suçun tamamlanması için sevkedilen maddenin alıcıya ulaşması şart değildir. Sevkin ülke içinde bir yerden diğer yere yapılması gerekir, aksi takdirde yurt dışından yurt içine sevk var ise, ithal eylemi; yurt içinden dışına sevk yollanma söz konusu ise, ihraç eylemi oluşur.

Nakletme

Bir kimsenin, maliki veya zilyedi bulunduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, kendisi veya onun için çalışan kişiler tarafından götürülmesi olarak anlaşılmalıdır. Nakletmede sevkten farklı olarak uyuşturucu ve uyarıcı maddenin gönderilmesi, yollanması değil, fail veya onun için çalışan kişiler tarafından bizzat götürülmesi söz konusudur. Burada nakletme mesafesinin uzaklık ve yakınlık derecesinin bir önemi bulunmamaktadır. Nakleden kimsenin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi son kullanıcıya göndermesi ile aracıya göndermesi arasında da fark yoktur. Ayrıca nakletmenin bedelli veya bedelsiz yapılmasının da bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan nokta nakleden kişinin naklettiği şeyin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmesidir. Nakletme eylemi uyuşturucu ve uyarıcı maddenin gideceği yere kadar götürülmesi ile tamamlanır. Bu nedenle suçun tamamlanması için nakledilen maddenin alıcıya ulaşması şart değildir. Bu nedenle uyuşturucu ve uyarıcı madde varış yerine götürülmüş olmasına rağmen karşılaşılan bir engel nedeniyle alıcıya teslim edilememiş olsa bile tamamlanmış nakilden söz edilir.

Depolamak

Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bir yerde tutulmasını ifade eder. Depolamanın ücret karşılığı yapılması ile karşılıksız yapılması arasında fark yoktur. Ancak depolama veya saklama kişisel kulanım amacıyla yapılır ve uyuşturucu madde miktarı da kişisel kullanım ihtiyacını aşmaz ise bu durumda TCK’nın 188/3. maddesinde düzenlenen depolama suçu değil, ceza kanununun 191. maddesindeki bulundurma suçunu oluşturur. Depolama işleminin bir depoda yapılması şart değildir, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin belli bir yerde tutulması yeterlidir. Örneğin bir kimseye evinde, aracında, yatağının altında saklamak üzere bir başkası tarafından verilen maddeyi, buralarda saklar, bekletir ise depolama gerçekleşmiş olur. Bu hükmün konulmasının amacı, uyuşturucu maddeyi nakledip sevketmeyen, satın almayan, kendisi için kabul etmeyen kimselerin, bu uyuşturucu maddeyi anılan özelliğini bilerek belli süre bir yerde tutmasını cezasız bırakmamaktır.

Satın Almak

Uyuşturucu ve uyarıcı madde üzerindeki fiili ve hukuki tasarruf edebilme hakkının bir bedel veya sair ivaz karşılığında elde etmek olarak anlaşılmalıdır. Bu nedenle, bir uyuşturucu madde ile başka bir uyuşturucu maddenin takas edilmesi durumunda ortada bir bedel bulunduğundan satın almaktan söz edilir. Satın almanın tamamlanması için anlaşmanın yapılması yeterli değildir, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin satın alan kimsenin egemenlik alanına girmesi gerekir. Burada belirtmekte fayda vardır ki, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kendi kişisel kullanımı için alan kimse, uyuşturucu madde miktarı da kişisel kullanım ihtiyacını aşmıyor ise TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca değil, ceza kanununun 191. maddesi uyarınca cezalandırılır. Kural olarak satın alman uyuşturucu madde miktarı önemli değildir. Ancak bir kimsenin bu uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla mı aldığı veya başka amaçla mı aldığı belli değil ise veya belirlenemiyor ise, bu durumda uyuşturucu ve uyarıcı miktarı kişinin amacını belirlemede kullanılabilir.

Kabul Etmek

Bir kimsenin başkasına ait uyuşturucu ve uyarıcı maddenin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden üzerine alması anlamına gelir. Suçun tamamlanması için anlaşmanın yapılması yeterli değildir. Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin failin fiili hâkimiyetine geçmesi gerekir. Uyuşturucu maddeyi kendi kişisel kullanımı için kabul eden kimse, uyuşturucu madde miktarı da kişisel kullanım ihtiyacını aşmıyor ise TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca değil, aynı Yasanın 191. maddesi uyarınca cezalandırılır.

Bulundurmak

Bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi, ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak fiili veya hukuki egemenliği altında, o uyuşturucu madde üzerinde tasarruf imkânı bulunacak şekilde tutmasıdır. Bu uyuşturucu maddenin failin yanında bulundurulması ile başka bir yerde bulundurulması arasında fark yoktur. Bu başka yerin mülkiyetinin faile ait olması gerekmez ise de, bu yere girmek ve bu yerde bulunan madde üzerinde her türlü tasarrufta bulunmak hakkının faile ait olması gerekir. Örneğin bir dairede uyuşturucu bulunmakta ise, o dairenin içinde uyuşturucu olduğunu bilip, anahtarı bulunan ve uyuşturucu üzerinde her an tasarruf imkânı bulunan herkes için bulundurma suçu oluşur. Bulundurulan eşyanın mülkiyetinin faile ait olması ile bir başkasına ait olması arasında da fark yoktur. Failin bu eşyayı fiili hâkimiyeti altında tutmuş olması yeterlidir. Ayrıca uyuşturucu madde bir başkasına ait ise, failin bu eşyayı ücret karşılığı tutması ile ücretsiz tutması arasında da suçun oluşması bakımından fark yoktur. Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin TCK’nın 188/3. maddesi anlamında bulundurulmuş sayılması için, failin bu maddeyi kendi kişisel kullanımı dışında bir amaçla bulundurmuş olması gerekir. Bu amaç; satmak, başkasına vermek, başkasına suç atmak, başkası için bulundurmak, birisini dolandırmak, bir kimseyi uyuşturup mallarını çalmak, yeni tür bir uyuşturucu yapmak olabilir. Önemli olan kendi kullanımı dışında bir nedenle bulundurulmasıdır. Fail, uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kendi kişisel kullanımı için bulunduruyor ve uyuşturucu ve uyarıcı maddenin miktarı da kişisel kullanım ihtiyacını aşmıyor ise, bu durumda TCK’nın 188/3.maddesindeki bulundurma değil, ceza kanununun 191.maddesindeki bulundurma söz konusu olur.

(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, “sevk eden,” nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi “sekiz” yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

  • TCK’nın 188/7. maddesinde de, suçun konusu farklılaştırılarak, suçun hareket unsuru aynı maddenin bir ve üçüncü fıkrası ile aynı kalmak üzere farklı bir suç tipine yer verilmiştir. Anılan maddeye göre, uyuşturucu ve uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevkeden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi cezalandırılır. Bu maddeden anlaşılacağı üzere bu suçun konusunu, uyuşturucu ve uyarıcı etki doğurmamakla birlikte uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeler oluşturmaktadır. Bu maddelerin özelliği, başlı başına uyuşturucu ve uyarıcı madde etkisi doğurmaması ancak uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılmasıdır. Ayrıca bu maddelerin ülkeye ithali ve imalinin resmi makamların iznine bağlı olması gerekir. Anılan suçun hareket unsuru ise, bu maddelerin ülkeye ithali, ülkeden ihracı, imali, satılması, satın alınması, sevkedilmesi, nakledilmesi ve depolanmasıdır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

  • TCK’nın 188/8. maddesiyle, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu şekilde bir artırım nedeni kabul edilmesinin gerekçesi doktrinde “bu meslekleri icra edenlerin meslekleri ve kimya bilgileri gereği, bu maddeleri üretebilme yeteneğine veya meslekleri gereği normal olarak uyuşturucu bulundurma ve satma yetkisine sahip oluşlarıdır. Ayrıca bu meslekler, suçu işlemede kolaylık sağlamaktadır. Bunun dışında mesleğe duyulan güvenin suistimal edilmesi de ağırlaştırıcı neden oluşunun diğer bir sebebidir” biçiminde açıklanmıştır. Maddede sayılan meslekler sınırlı sayıdadır, yorum yoluyla genişletilemez. Örneğin boya satan kimseler, kırtasiyeciler, hastanedeki bekçiler, hademeler, eczacı kalfaları bu kapsamda değerlendirilemezler.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Yukarıda fıkra fıkra değinilen hareketlerden birisinin yapılması suçun oluşması için yeterlidir.

Failin uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi hangi amaçlarla bulundurduğunu belirleyebilmek için bazı ölçütlerden yararlanmak mümkündür.

  • Failin müşteri aramak, satış için pazarlığa girmek gibi davranışlarından uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğu anlaşılıyor ise;
  • Fail uyuşturucu maddeyi çok sayıda küçük paketçikler halinde bulundurmakta ise;
  • Fail uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kolayca ulaşabileceği şekilde evi veya işyerinde değil de başka yerlerde bulundurmakta ise;
  • Uyuşturucu madde miktarı bir kimsenin bir yıllık ihtiyaç miktarını aşıyor ise,
  • Failin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma alışkanlığı bulunmamakta ise;
  • Failin belli bir işi ve geliri bulunmamakta ise,
  • Fail daha önceden uyuşturucu madde sağlama suçundan mahkûm olmuş ise,

Bu durumda failin bu uyuşturucuyu kullanma dışında bir amaçla bulundurduğu varsayılabilir.